İSA MESİH'İN DÜNYAYA DÖNÜŞÜ
Kutsal Kitap'ı Tanrı'nın sözü olarak kabul edenler için, İsa'nın geri döneceğine kuşku yoktur. Nitekim, aşağıdaki ayetler bunu açıkça ortaya koymaktadır:
"Çünkü İnsanoğlu Babası'nın yüceliğinde melekleriyle gelecek ve o zaman 'herkese yaptığı işin karşılığını verecektir.'"
MATTA 16:27
İsa Tanrı tarafından atanan bir Yargıç olarak gelecek:
"Bunun ardından, İnsanoğlu'nun büyük güçle ve görkemle bir bulutta geldiğini görecekler."
LUKA 21:27
"İşte bulutlarla geliyor. Her göz O'nu görecek. Bedenini delenler de O'nu görecek. Evet, yeryüzündeki tüm oymaklar O'nun için dövünecekler. Amin."
VAHİY 1:7
İsa görünür biçimde ve güçle gelecek:
"'Ey Galileliler!' dediler, 'Neden durmuş göğe bakıyorsunuz? Sizin aranızdan göğe alınan İsa'nın göğe gittiğini nasıl gördünüzse, aynı biçimde geri gelecektir.'"
HABERCİLERİN İŞLERİ 1:11
"Mesih de birçoklarının günahını taşımak için bir tek kez sunuldu. İkinci kezinde Mesih, günah sorunu bütünüyle çözülmüş durumda, tüm kurtuluşu getirmek için kendisini bekleyenlere görünecek."
İBRANİLER 9:28
İsa geldiği zaman ölüleri Tanrı'nın istemi ile diriltecek, ister kabul etsin isterse de inkâr etsin, Müjde'yi işitmiş olan herkesi Tanrı adına yargılayacak ve doğru inanlıları sonsuz yaşama kavuşturarak onları ölümden kurtuluş ile ödüllendirecektir.
İsa'nın elçisi Pavlus, son günlerde, yani Mesih'in dönüşünden hemen önceki dönemde dinsizlikte bir artışın olacağını yazmıştır. İnsanların Tanrı'dan daha çok zevki seveceğini söylemiştir (2Ti. 3:1-6). Elçi Pavlus bu ayetlerde günümüzdeki dünya durumunu tanımlamaktadır. Bu durum daha da kötüleşecektir. İsa'nın bazı sözleri de bunu doğrulamaktadır: "İnsanoğlu geldiğinde şu dünyada acaba iman bulacak mı?" (Luk. 18:8).
Elbette onun dönüşünü arayan ve umut eden bazı kimseler olacaktır. Ama ne yazık ki çoğu insan bu büyük olay hakkında hiçbir şey bilmeyecek. Bunu işitmiş olan diğerleri ise bu fikri küçümseyecek ya da sırf arkalarını dönecek ve görmezden gelecektir.
İsa Ne Zaman Dönecek?
İsa'nın dönüşünü umut eden bir avuç insan için ne kadar beklemeleri gerektiğini merak etmek çok doğaldır. Dönüşü yakında mı yoksa uzak bir gelecekte mi olacak? Bizzat Mesih'in öğrencileri bununla ilgilenmiş ve Efendileri'ne "Gelişini ve çağın sona erdiğini gösteren belirti ne olacak?" diye sormuşlardı (Mat. 24:3). Luka'da yer alan paralel anlatımda, İsa'nın onları her şeyden önce Kudüs olarak da bilinen Yeruşalim'in Roma orduları tarafından yaklaşan yıkımı konusunda nasıl uyardığını okuyabiliriz. İsa Mesih Yahudilerin, çoğunun köle olarak satılacağı Roma İmparatorluğu'nun her yerine dağılacağına ilişkin bir peygamberlikte bulundu ve MS 70 yılında İsa'nın söylediği sözler gerçekleşti.
"Yeruşalim'in ordular tarafından kuşatıldığını gördüğünüzde, yıkımının yaklaştığını bileceksiniz. . . . . Çünkü ülkeye korkunç sıkıntı, bu halka da tanrısal öfke gelecektir. Kılıçtan geçirilecekler, tüm uluslara tutsak götürülecekler. Yeruşalim ulusların günleri doluncaya dek onların ayakları altında ezilecek."
LUKA 21:20-24
MS 70 yılından sonraki asırlar boyunca Kudüs, Yahudi olmayan çeşitli işgalcilerin; Romalı, Pers, Arap, Haçlı ve Türklerin yönetimi altındaydı. 1917'de Türkler çıkarıldı ve bir İngiliz ordusu Kudüs'e girdi. 1948'de ise İngilizler denetimi terketti ve Yahudiler İsrail Devleti'nin kuruluşunu ilan ettiler. Bunu anında Araplar ve Yahudiler arasında bir savaş izledi. Bu savaşın sonunda Kudüs, İsrail ile Ürdün arasında paylaştırıldı. 1967'de ise İsrail'in Ürdün'ün elinde olan Eski Şehir'in ele geçirdiği "Altı Gün Savaşları" adlı başka bir savaş gerçekleşti. O zamandan beri Kudüs, Ortadoğu'daki çatışmanın kilit unsuru oldu. Hem Müslümanlar hem de Yahudiler bu şehrin kendilerine ait olduğunu ileri sürmektedir. Bu çatışma Kutsal Kitap'ta önceden bildirilmiştir:
"O gün Yeruşalim'i bütün halklar için ağır bir taş yapacağım. Onu kaldırmaya yeltenen herkes ağır yaralanacak."
ZEKERİYA 12:3
Zekeriya Peygamber, çatışmanın Tanrısal bir müdahaleyle nasıl çözüleceğini de devamında anlatmaktadır.
Luka 21'de İsa'nın, yaklaşmakta olan bir sıkıntı döneminden, ulusların "şaşkına dönüp dehşet içinde kalaca[ğından]" söz ettiğini okuyoruz (26. ayet). Sonra şöyle bildirdi:
"Bunun ardından, İnsanoğlu'nun büyük güçle ve görkemle bir bulutta geldiğini görecekler. Bu olaylar olmaya başlayınca, başlarınızı kaldırın; çünkü kurtuluşunuz yaklaşmaktadır."
LUKA 21:27-28
Yahudiler'in Dönüşü
Buna, Hezekiel'in peygamberliğinden Yahudilerin kendi topraklarına dönüşüne ilişkin ayetleri ekleyebiliriz:
"İsrailliler'i gittikleri ulusların içinden alacağım. Onları her yerden toplayıp ülkelerine geri getireceğim. Onları ülkede, İsrail dağları üzerinde tek bir ulus yapacağım. Hepsinin tek kralı olacak."
HEZEKİEL 37:21-22
Bu "kral" İsa'dan başkası olamaz. Çarmıha gerildiği zaman, çarmıhında "Nasıralı İsa, Yahudilerin Kralı" (Yu. 19:19) diye yazılmıştı.
Yahudilerin ulus olarak yeniden canlanması, Kudüs'ün Yahudi olmayan güçlerden geri alınması ve Kudüs odaklı çatışma, Mesih'in ikinci gelişinin çok uzakta olamayacağının açık belirtileridir. Yahudiler yaklaşık iki bin yıl boyunca dünyanın dört bir yanına dağılmış durumdaydı, çoğu zaman zulme uğramış, nefret edilmiş ve hor görülmüştü. Ancak son yüz yılda neredeyse mucizevi bir değişim oldu. Şu anda İsrail'de dört milyondan fazla Yahudi bulunmaktadır. Asırlardır yalnızca sinagoglarında ölü bir dil olarak konuşulan kadim dillerini konuşuyorlar ve Kudüs şu an esas olarak bir Yahudi şehridir.
Kutsal Kitap ayrıca İsrail ulusunun "taştan bir yüreğe" sahip olduğunu söyler. Tanrı'nın merhametine ve lütfuna karşılık vermeleri, "yeni bir yürek ve yeni bir ruh" edinmeleri için İsa Mesih'in gelişi gerekecektir (Hez. 36:26). O zaman, dünyanın tüm halkları Tanrı'nın lütfunun işleyişte olduğunu görecek. İsa Mesih'in yönetimini kabul edenler, bereketle dolu bir dünyada yaşamaya davet edilecekler.
Bu şaşırtıcı olaylar, İsa Mesih'in erken dönüşüne hazırlıklı olmamız gerektiğine dair bir uyarıdır. Onunla tanışmaya hazır mıyız? "Kurtuluşu[m]uz yaklaşmakta" olduğu için "başları[m]ızı kaldır[maya]" hazır mıyız? (Luk. 21:28).
Başka bir makalemizde, Tanrı'nın amacında bulunan Yahudiler hakkında söyleyecek daha çok şeyimiz olacak. Bir diğer makalede ise elçi Pavlus'un kendi inancını neden "İsrail'in umudu" olarak tanımladığını açıklayacağız.