YERUŞALİM (KUDÜS)—GELECEK DÜNYANIN KALICI BAŞKENTİ
Neden Gelecek Dünya'nın Kalıcı Başkenti Yeruşalim'dir?
Neden Ankara, Londra, Roma, Moskova değil de Yeruşalim? Kutsal Kitap bu soruya yanıt verir. İsa Mesih şöyle buyurdu:
"Ne gök üzerine ant için -çünkü orası Tanrı'nın tahtıdır- ne de yer üzerine; çünkü orası O'nun ayaklarının basamağıdır. Ne Yeruşalim üzerine ant iç -çünkü yüce kralın kentidir. . . . ." (Mat. 5:34-35).
İsa bu sözleri söylediği sırada Yeruşalim'de herhangi bir "yüce kral" hükümranlık sürmüyordu. Tersine, Romalılar Yahudiler'i ele geçirmişti; Pontius Piltus Roma yöneticisi ve Hirodes de kukla bir kraldı. Daha da kötüsü, Yeruşalim'in başına gelecek olanlardı. İsa şöyle üzücü ancak kesin bir peygamberlikte bulunmuştu:
"Yeruşalim'in ordular tarafından kuşatıldığını gördüğünüzde, yıkımının yaklaştığını bileceksiniz. . . . . Yeruşalim ulusların günleri doluncaya dek onların ayakları altında ezilecek" (Luk. 21:20, 24).
MS 70 yılında bir Roma ordusu şehri uzun süre kuşattıktan ve kuşatma sırasında bir milyon Yahudi öldükten sonra Yeruşalim düştü. Hiçbir kral insanları ya da şehri kurtarmadı. O günden O'nun gününe dek Yeruşalim'de hiçbir Yahudi kral hükümranlık sürmedi. Yüzyıllar boyunca orada savaşlar kızıştı, fatihler gelip geçti; acı ve ölüm hüküm sürdü. 'Barış şehri' anlamına gelen Yeruşalim için ne kadar keder verici bir durum.
Ama 1900 yıl topraklarından ayrı kaldıktan sonra, on binlerce Yahudi 1940'larda Filistin'e geri döndü. 1948'de İsrail Devleti kuruldu ve 1967'de ise Yeruşalim Yahudiler'in eline geçti. O zamandan beri, Yahudiler ve Araplar arasındaki savaşlar ve anlaşmazlıklar kalıcı bir barışı engelledi ve bugün Yeruşalim'de hâlâ hiçbir kral hükümranlık sürmemektedir. Bu bizler için şaşırtıcı olmamalı. İsrail'in itaatsizliği nedeniyle, İsa'nın doğumundan altı yüz yıl önce Tanrı peygamberi Hezekiel aracılığıyla konuştu. O sırada Kudüs'te bulunan krala, "Sarığı çıkar, tacı kaldır. . . . . Yıkım! Yıkım! Kenti yerle bir edeceğim! Hak sahibi gelinceye dek onarılmayacak. Kenti ona vereceğim" denildi (Hez. 21:26, 27). Demek ki, hak sahibi olan -Tanrı'nın atadığı kral- gelene kadar hiçbir kral hükümranlık sürmeyecek. Tanrı Oğlu İsa Yeruşalim'in "yüce kralın kenti" olduğunu söylerken yanılmıyordu. O bir peygamberlikte bulunuyordu; uzak geleceği görüyordu. O denli uzak ki, bu bizim kendi günümüz için hâlâ bir gelecektir.
Dünyada birçok kral, kraliçe ve cumhuriyet bulunmaktadır. Ancak, Tanrı'nın dünyaya yönelik tasarısı, yalnızca bir hükümranlığa ve bir krala sahip olmaktır. İsa'nın doğumundan yüzyıllar önce Daniel'e Tanrı tarafından şöyle söylendi:
"Göklerin Tanrısı hiç yıkılmayacak. . . . . bir krallık kuracak. . . . . sonsuza dek sürecek" (Dan. 2:44).
Başkenti Yeruşalim olan Tanrı'nın Hükümranlığı yeryüzünü kapsayacak. Tanrı'nın seçmiş olduğu kral, "denizden denize kadar. . . . . yerin uçlarına kadar saltanat sürecek. . . . . Bütün krallar ona secde kılacak, bütün milletler ona kulluk edecek" (Mez. 72:8-11 KMEYA). Evet, Yeruşalim yüce kralın şehri olacak. İnsan egemenlikleri bundan sonra olmayacak. Tanrı'nın Hükümranlığı tümünün yerini alacak.
Yeruşalim'de Kim Kral Olacak?
Tanrı, Yeruşalim'de kral olması için Oğlu İsa Mesih'i seçmiştir. Peki neden? Çünkü İsa, yaşamış tek kusursuz, günahsız adamdır. Tanrı O'nu ölümden diriltti ve O'na sonsuz yaşam verdi. Bu nedenle dünyanın başka bir krala asla ihtiyacı olmayacak.
İsa, büyük bir kralın gereksinim duyduğu bütün kişisel niteliklere sahiptir. O'nun hakkında şöyle bir peygamberlikte bulunulmuştur:
"RAB'bin Ruhu, bilgelik ve anlayış ruhu, Öğüt ve güç ruhu, bilgi ve RAB korkusu ruhu Onun üzerinde olacak" (Yşa. 11:2).
İsa, "adaletle hükmedecek" (İşa. 11:4 KMEYA). Dünyanın ihtiyaç duyduğu şey tam da budur.
"Boğazlanan Kuzu gücü, zenginliği, bilgeliği, güçlülüğü, onuru, yüceliği, övgüyü almaya layıktır" (Va. 5:12).
"Tanrı'nın Krallığı", bir diğer deyişle, Tanrı'nın Hükümranlığı ya da Egemenliği Kutsal Kitap'ta sıkça kullanılan bir ifadedir. Şuan biliyoruz ki, Tanrı dünyaya "Mesih'i gönderince" bu başlayacak (Hab. 3:20-21). Tanrı, "Ben kralımı Kutsal dağım Siyon'a oturttum" diye söz veriyor ve İsa'ya, "Miras olarak sana ulusları, mülk olarak yeryüzünün dört bucağını vereyim" diyor (Mez. 2:6-8).
"Barış Prensi" İsa, "Barış şehri"nden "uluslara barışı duyuracak" (Zek. 9:9-10). Tanrı'nın "Sevinç çığlıkları at, ey Yeruşalim kızı! İşte kralın sana geliyor!" demesine şaşmamak gerek. İsa kral olarak hüküm sürerken, "yasa Siyon'dan, RAB'bin sözü Yeruşalim'den çıkacak" (Yeş. 2:3).
Şu gerçeği kavrayın: İsa Mesih, dünyanın Kralı olmak üzere yeryüzüne geri dönüyor.
Tanrı'nın Gelecek Hükümranlığı'na Nasıl Katılabilirim?
İlk gelecek, olağan yaşantımızda ileride olan günlerle, belki de aylarla ve yıllarla ilgilidir. İnandığımız şeyler ve şimdi nasıl vakit geçirdiğimiz, çok daha önemli ve kalıcı olan geleceğimizi belirleyecektir. O gelecek ya Tanrı'nın Hükümranlığı'nda sonsuz sevinç ya da ebedi ölüm olacaktır.
Seçim bizim ve bunu bir an önce yapmalıyız. Sonsuzlukla karşılaştırıldığında, olağan yaşamlarımız gerçekten çok kısadır. Karar vermek için fazla vaktimiz yok.
İsa, Yeruşalim'de kral olarak hüküm sürmek için yeryüzüne dönecek. İsrail'in tabiî halkı üzerinde hüküm sürecek ve krallığı daha sonra bütün dünyaya yayılacak. O dünyanın tek kralı olacak ve herkes üzerinde hüküm sürecek. Dünyaya Tanrı'yı ve amacını öğretmek için özel yardımcıları da olacak. Bu yardımcılara, yani O'nun "kutsallarına" Yargı'da sonsuz yaşam verilecek. Bu Yargı, İsa yeryüzüne döndüğünde gerçekleşecek.
İsa geldiğinde herkese sonsuz yaşam vermeyecek, yalnızca Tanrı'nın Sözü'ne, yani Kutsal Kitap'a inanan ve onun öğretilerine uyanlara verecek ki bu da günahkar olduğumuzu anlamayı, Tanrı'nın bağışlamasını istemeyi, İsa'yı kurtarıcımız olarak kabul etmeyi, "Mesih'e vaftiz edilmeyi" ve Tanrı'nın buyruklarını yerine getirmeyi içerir.
Kendimizi bu gibi bir hizmet yaşamına adarsak, o zaman Tanrı'nın lütfuyla, yüce kurtarıcımız ve kralımız olan İsa Mesih aracılığıyla bize sonsuz yaşam bahşedilecektir (Mat. 16:27). Sonsuz yaşam armağanı, şimdiye dek sunulmuş en büyük nimettir. İsa ve bütün inanlı kutsallarıyla sonsuza kadar yaşamanın sevincini bir hayal edin.